11 Mayıs 2011 Çarşamba

En Yaratıcı Şefler IV; Mario Batali





Eğer birgün bu işi yapmak istiyorsam, eğer bir başlangıç noktam olacaksa, o nokta tabi ki Batali. Tek kelimeyle idolüm. Dünyayı, yaptığı işi bu kadar basite indirgeyen bir adam daha olamaz heralde. Felsefesi çok net, diyor ki üstad;''iyi bir şef, bir mutfağı yönetebiliyorsa, her işi iyi yönetebilir'' yani iyi bir şefsen her işi iyi yapabilirsin, bu hayat felsefesini de yaptığı her işte ön plana çıkartıyor.

Sembol kıyafeti Turuncu Crocs ve Şort olan, her yere, TV showuna, açılışlara bu kıyafetle giden, devamlı Vespa ile dolaşan, bu seviyeye gelmiş, bir adam, hayatta ne kadar başarısız olabilir ki...??

Batali'yi ilk defa, Gwyneth Paltrow, Times yazarı Mark Bittman ve İspanyol oyuncu Claudia Bassols ile yaptığı ''Spain... on road again'' adlı TV programı ile keşfetmiştim. http://www.spainontheroadagain.com/ lütfen girin ve bu sayfaya bakın, Batali ve hayat tarzı ile alakalı ne demek istediğimi anlayacaksınız. 13 bölümlük seride, bu 4 ünlü insan baştan sona İspanyayı adım adım geziyor ve bu muhteşem kültürü en ince ayrıntısına kadar analiz ediyor, yeme içme alışkanlıklarını, yemeklerini, tariflerini, şaraplarını ve İspanyaya özgü pişirme tekniklerini anlatıyorlardı.




Sonra birgün, daha önce blogda da yazdığım Eatly adlı restauranta girdim, İtalya ile alakalı, restaurantlar, peynirler, sebzeler, şaraplar, dondurmalar, yazıda da yazdığım gibi ev yapımı pastalar, ravioliler, ekmekler.... 1 tam günü muhteşem bir şekilde, İtalyan mutfağı, yemekleri ve şaraplarıyla geçirebileceğiniz bir yer, sonra bunun sahibi, bulucusu kim diye baktım ve Mario Batali adını gördüğüm an, idolüm bu adam artık dedim.

Hayatı ve restaurantları ile alakalı yüzlerce bilgi var, google da yazdığınız zaman hepsi çıkıyor, New York, Las Vegas, California ve Singapur'da 15 -20 tane genelde İtalyan ve İspanyol mutfağı ağarlıklı restaurantları var, bunlarla ilgili yazılacak çok şey var, tabi ki her biri için ayrı bir yazı yazmak gerekiyor ama bence Batali'ye mutfağı üzerinden bakmak yanlış olur. Sadece genel strateji olarak zincir açmadığını, her yeni restauranta başka bir kimlik ve ruh verdiğini yazabiliriz. Michelin yıldızı da yok, önemi de yok zaten, böyle bir adam bence bütün yıldızları takmıştır hayatta. Önemli olan bence gittiği yol nasıl mı??




Batali Amerika Seattle doğumlu, 15 -18 yılları arasında ailesiyle beraber İspanya'da yaşadı ve bu süre içinde bu kültürden çok etkilendi, şef olmaya karar verdi. Amerikaya döndü Üniversite okudu ve bitirir bitirmez Londra'ya Le Cordon Blue yemek okuluna gitti. Okulu bitidikten sonra efsane şef Marco Pierre White'ın ( listemizde tabi ki var) yanında Six Bells'de çalıştı. Arkasından Lo Tour d'Argent Paris ve Provence'de Moulin de Mougins'de çalıştı ve son olarak İtalya'nın kuzeyine geldi, 4 kuşak önce Amerika'ya göç eden ailesinin izinde kuzey İtalya'da 20 bin nüfuslu ufak bir kasaba olan Borgo Capanne'de İtalyan ruhunu, ailesinin köklerini, türüt mantarını, üzümü, şarabı, ricottayı keşfetti, topladı, yapımlarında çalıştı, mutfakta denedi.

Kısaca Amerika'da kalıp kendi restaurantını açmak yerine yıllarca Avrupa'da lezzetin peşinden koştu. Ruhunu dinledi ve kendi kodlarındaki sırrı aradı. ''Spain.. on road again'' de zaten bu yüzden çok enteresan, bu adamın hayatının izlerini taşıdığı için, bir lezzetin, o lezzeti üretmenin altında yatan 100 lerce yıllık deneyimin öyküsünü, sihirini keşfettiği için. Ve en önemlisi, bence Batali'nin sırrı; büyürken küçülmesi, mütevazılığını, ruhunu, hiçbir zaman kaybetmemesi. Dünyanın en saygın şeflerinden biri, en çok ödül kazanan restaurantların sahibi, her yaptığı işi en iyi şekilde başaran ve yılda milyonlarca usd kazanan bu adam, hala ayağında crocslarla pazara çıkıyor, tarlalara dalıyor, olduğu gibi kalıyor.




Son olarak Batali'nin yardıma ihtiyaç duyan çoçukların, korunması, bakımı, eğitimi ve topluma kazandırılması için kurduğu ''Mario Batali Foundation''
her geçen gün büyüyor ve faaliyetlerini arttırıyor. Normalde, sanayicilerin işadamlarının bu tür faaliyetlerde bulunduğunu düşündüğümüzde, bir şefin bu işlere girmesi pek karşılaştığımız bir olay değil. Ama dedik ya bu adam başka bir adam, bu satırların yazarı gibi lütfen Batali'yi takip edin, kendinizden bir parça bulacaksınız ve yaşama farklı bakacaksınız

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder