6 Eylül 2011 Salı

Helen'in izinde II






Eski bir kuzey Ege geleneğidir, evlenmeden bir gece önce damadın arkadaşları, denize inci atarlar, Truvalı Helen'in incileri, damat dalıp incileri bulmaya çalışır, bulursa Helen ona ve eşine şans getirir. Yunan toplumu değişime, zamana ve hatta AB 'ne ayak direyen bir toplum, merkeziyetçi yapıdan kopamıyorlar, güce karşı zaafları var, askeri diktada olsa, sağ da olsa, sol da olsa hep gücün yanındalar. Toplumu ayrıştıran ve yozlaştıran tüm ögelerin yanında bence ortak paydaları muhafazakar olmaları.Ahlak Felsefesinin doğduğu bu topraklar, Sparta Kralı Menelaos'dan Paris'e kaçan Helen'i Truvalı olarak tanıyorlarsa ve 15.000 yıl sonra bile onu cesur olduğu için efsane yapıyorlarsa ve tanrıça yerine koyuyorlarsa, savaşlarda, travmalarda, krizlerde yıkamaz o toplumu.




Helen'in incilerine dalan damatlarla karşılaşmadım, uzonun bir bölümünü kaybettiklerim için yere döküp sonra içmedim, boş bardağı önce nazar için kırıp sonra dolu olanını da içmedim direk içtim ama resimde, 2. Dünya savaşının ortasında her an Nazi bombardmanını bekliyormuş gibi hissederek veya köşeden her an Yüzbaşı Corelli çıkacakmış gibi beklediğim meydanın ortasında, çınarın altında içtim tüm kaybettiklerimi ve kazandıklarımı düşünerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder